OSMANLICA EĞİTİM VE KÜLTÜR DERGİSİ EYLÜL 2016

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 02 16 09
  • Marka : SÜEDA

  •  
  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    1,20 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo

Eylül Ayı editör Yazısı

Tarihini Bilen Millet, Kökü Sağlam Çınar Gibidir

Tarih okumayı tavsiye ve telkin etmekten tarih yapan bir devreye dönüştük, kısa süre içinde. Bu durum ve yaşanan hadiseler, zamanla ve bizden sonra gelenler için evvelkilerle kıyaslanacak ve nasıl bir kıymete haiz olduğu daha net anlaşılacaktır.

Tarihte yaşananlar, bu günleri netice vermektedir. Bu günleri yaşayıp istikbale güzel günler aktaracak insanlar, elbette fert olarak veya toplum şuuru ve kabiliyeti anlamında maziden istifade etmiş olanlardır. Aksi takdirde toplum da fert de deniz üzerinde bir o tarafa bir bu tarafa savrulan ceviz kabuğu gibi olacaktır. Bugün algı ismiyle ve medya eliyle servis edilen ve oluşturulan hava ve hal, bahsedilen denizin ta kendisidir. Tarihten habersiz olanlar da ceviz kabukları…

Kâzım Paşa’nın şu sözlerine kulak verelim: “Bir çınar için toprak altındaki kökleri ne ise ve bu kökler kurudukça çınar nasıl kurumaya başlarsa, bir millet için de tarih odur. Tarihini bilen millet, kökü sağlam çınar gibidir. Zamanla eski âdet ve ananesini, yaşayış tarzını unutan, tarihini bilmeyen, ecdadının neler yaptığından haberi olmayan bir millet, kendini ayakta tutan köklerinden birkaçını kurutmuş demektir. Tarih okuyarak onu sulamak lazımdır.”

Yakın zamanda ve tarih boyunca yaşanagelen hadiselere baktığımızda, II. Abdülhamid’in, “Tarih değil, hatalar tekerrür eder” sözü bizi toplumsal ve kültürel anlamda derinlikli bir hafıza ve şuura sahip olmaya sevk etmektedir.

Çünkü İmam Şafiî Hazretlerinin, “Tarih okuyanın aklı çoğalır” hükmü icabınca, karşılaşılan yeni durumlarda nasıl bir tavır sergileyeceğimiz, nasıl bir tedbir alacağımız, yaşananlardan alınan derslerle direkt irtibatlıdır.

Bugün, 33 sene hasta denilen devleti ayakta tutabilmiş Abdülhamid Hanın strateji ve yarım kalan projelerinin yürütülmeye çalışılması ve sonuç alınması, yukarıda isimleri zikredilerek aktarılan sözleri haklı çıkarmaktadır.

Burada Voltaire kulak verelim ve milletimizin canı bahasına sergilediği duruşun ne anlama geldiğini fark edelim. “Tarih, kralların, generallerin çiftliği değil; milletlerin tarlasıdır. Her millet geçmişte bu tarlaya ne ekmişse gelecekte onu biçer.”

15 Temmuzdan sonra yazılan ezgilerde, tankın önüne yatan, Çanakkale’de mücadele edenlerin torunudur, tarzında bir cümle vardı. Dün 250 bin insan, sırf Allah rızası için canını feda etmişti. Bugün milleti ve memleketi için canı bahasına sokaklara çıkanların elbette tarih hafızasında ve manevi alt yapısında bu bilgi ve şuur vardır.

Olmayanlar için, bu neticeyi almak çok mümkün gözükmemektedir. Bundan dolayı kendilerini modern ve medeni tanımlayan milletler, kendi genç nesillerine en küçük bir hadiseyi bile büyük bir kahramanlık olarak anlatmakta ve milli bir heyecan ve enerji oluşturmaya çalışmaktadır.

Aksi takdirde nasıl bir durumla karşılaşacağımızı Mehmet Akif Ersoy şu cümlelerle anlatıyor:

“Garbı bilmez, şarka bakmaz, görgüden yok vayesi
  Bir utanmaz yüz, tükenmez söz bütün sermayesi!"


=>DERGİYE ABONE OLMAK İÇİN TIKLAYIN...

=>Osmanlıca Eğt. ve Kültür Dergisinin " www.osmanlicadergi.com " Adresini de Ziyaret Etmenizi Tavsiye ederiz...

* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00