İRFAN MEKTEBİ DERGİSİ TEMMUZ 2016

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 03 16 07
  • Marka : SÜEDA

  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    1,20 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo

TEMMUZ AYI EDİTÖR YAZISI

HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİLDİR

Ramazan ayı geride kaldı.

Bir eğitim-öğretim yılı daha geride kaldı.

Hayatın içinde istikbal için iyi ve güzel arayışları ile birlikte pek çok güzellikleri, bazen de sıkıntıları geride bırakarak bugünlere geldik, gidiyoruz.

Evet, hayat dinamiktir. Bekleme yapmaz. Bazen olur ki sadece serzenişte bulunursunuz. Bazen “Ah!” dersiniz, bazen “Oh!” dersiniz. Asıl olan ise, eğer hala hayata tutunmaya devam ediyorsanız, gelecek adına, geçirmiş olduklarınızdan her halükarda istifade ede/bilir/siniz.

Hayat çoğu zaman da gelecek için plan, geçmiş için muhasebe üzerinden hareket eder. Anı yaşamak esastır. Gerçek/lik ondadır. Bununla birlikte insan, insan olmanın fıtri gerekliliği olarak geçmiş ve gelecek ile kurabildiği irtibatla örer an’ı. Plan / muhasebe; muhasebe / plan. Bu ikisinin kesişiminden an’ı şekillendirmeye, yaşamaya çalışırız.

Okul ve Ramazan anlamında baktığımızda, hem muhasebe hem de plan (ümit) devresindeyiz. Ne yaptık bir kul olarak Ramazan ayında? Ne kadar istifade edebildik? Nasıl bir sene geçirdi çocuklarımız bir talebe olarak, öğretim dönemi içerisinde? Bu dönemin içerisinde eğitim ne kadar yer aldı? Yoksa çocuklarımız hala bir yarış atı modunda mı? Biz veliler, hala çocuklarımıza mı soruyoruz “Tatil ne zaman!” diye.

Pek çok sorular var, sorulacak / sorulabilecek. An’ı yaşarken, yaşadığımızı zannederken nefsimizin (arzu ve isteklerinin) ne kadar dışında bakabildik etrafa? Ne kadar farkında olabildik bizimle ilgili olan (yakın / uzak) bağlantılarımızın, ilgililerimizin (kısaca ailemizin)?

Bir anlamda bakıldığında ise, soru ve cevaplardan ibaret değil midir hayat? Hep cevap arayan insan, ne kadar (doğru) soru sorabildi hayat için/de? Zor olan, cevap bulmaktan daha çok ‘asıl soruyu’ sorabilmek değil midir? Asıl maharet, cevapları harekete geçirecek sorgulamalar değil midir?

Bütün insanlığı meşgul eden üç mühim ve merak-aver sual olan “Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” değil miydi, insan/lığ/ı meşgul ederken diğer taraftan (cevapları bulunduğunda) memnun eden?

Evet, kıymetli İrfan Mektebi okurları, Mekteb-i İrfan sakinleri! Bu ay bazı sorular sorduk; bize ait, size ait, hayata ve içindekilere ait. Cevaplar aramaya çalıştık; an’ı bulmak, yaşamak, değerlendirebilmek adına…

Doğru soruları sorabilen, doğru cevaplara ulaşabilecektir. Ümidimiz, duamız, gayretimiz o ki doğru soruyu sormak kadar, zamanı da doğru (tasarruflu) kullanabilmek, kullanmak ve geç kalmamak da ehemmiyetlidir; ve hiçbir şey için geç değildir, nefes alıp veriyorsak.

Kalın sağlıcakla...


=>DERGİYE ABONE OLMAK İÇİN TIKLAYIN...

=>İrfan Mektebi Dergisinin " www.irfanmektebi.com " Adresini de Ziyaret Etmenizi Tavsiye ederiz...

* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00