İRFAN MEKTEBİ DERGİSİ MAYIS 2024

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 03 24 05
  • Marka : SÜEDA

  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    16,00 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo

EY GENÇLER VE İHTİYARLAR! BİLİNİZ Kİ BİR FABRİKANIN ÇARKLARI HÜKMÜNDEYİZ

Derginin kapağına Necip Fazıl’ın “Gençlik yaş işi değil, ruh işidir” cümlesini aldığımızda vurgulamak istediğimiz şey, yapılacak işlerin önemi ve çokluğuydu. Yoksa gençler şöyle, ihtiyarlar böyle cümleleri kurmak değil.

Nihayetinde insan kendi içinde bir bütün olduğu gibi, sosyal yapı içinde de farklılıklarıyla ve yaş farkına rağmen kuşaklarla da bir bütündür. İnsanlar hayata, hayatın sahibine ve kendilerine hizmet konusunda bir fabrikanın çarkları hükmündedirler.

Binaenaleyh hasıl olacak neticeye ve bunun için de uyuma odaklanmak gerekmektedir.

İnsan için en kıymetli şeyin, kendisine verilen muayyen ömür olduğunu öncelikle kaydedelim. Bu ömür içinde yaptığı her şeyin ahirette bir karşılığı olduğu ve hesabının sorulacağını da aklımızda tutalım. Neticede şöyle bir durum çıkar: insan kendisine verilen ömrün kıymetini bilmeli ve dünyaya gelişinden son nefesine kadar kendinden istenildiği şekilde gayret edebilmelidir.

Yani tazelik, canlılık ve hareketlilik gibi manaları ifade ettiği üzere “Gençlik yaş işi değil, ruh işidir” diyebilmelidir. Dahası ona göre de hareket edebilmelidir. Hüsrev Altınbaşak Efendi, ileri yaşına ve hastalıklarına rağmen, yarım asırlık çalışmasıyla ortaya koyduğu Tevafuklu Kur’an nüshasının son çalışmalarında da bulunmuştur. Kendisine istirahat etmesini, bu işleri kendilerinin yapabileceğini söyleyen talebelerine “Kabirde çok dinleneceğiz” demiştir.

Hakeza, Ebu Eyyub el-Ensari Hazretleri, Efendimiz (sav)’in müjdesine mazhar olmak niyetiyle, yaşı doksanı bulmasına rağmen o uzun yolculuğu yapmış ve İstanbul surları önüne gelmiştir. Burada da vefat etmiştir.

Bununla birlikte Efendimiz (sav)’in etrafındaki sahabenin çoğu otuz yaş altında iman etmiş ve pek çok roller üstlenmişlerdir. Gencecik yaşlarında diplomatlık, öğretmenlik, özel kalemlik yapmışlar, ticaretle kıtalar aşıp İslam’ı tebliğ etmişlerdir.

İnsanlar gençlikte dünyayı, yaşlılıkta gençleri düzeltmeye çalışır demişler. Yukarıdaki örneklerde bütünlük görülmekte, eğitim vermek de tecrübeden istifade etmekte fıtri akışı içinde devam etmiş, edebilmiştir.

Ne var ki İstanbul’un fethi döneminde genç bir padişah, diğer tarafta tecrübeli bir devlet adamının yaşadıklarına da şahit olunmuştur. Sultan Mehmed müjde-i Nebeviye mazhar olmak gayretinde şevkle çalışırken, bu Çandarlı açısından, var olan huzurun kaçacağı, genç bir   büyük işlere kalkışmakla -ona göre imkansıza girişmekle- herkesi sıkıntıya sokacağı, kendi hayaliyle insanları heba edeceği şeklinde yorumlanmış ve son noktaya kadar muhalefetine sebep olmuştur.

Şu net ki hayal, enerji, coşkunluk olmadan olmayacağı gibi, tecrübe ve sekinet olmadan da olmaz.

Yukarıda söylediğimiz fabrika gibi düşünürsek, küçük çarklar da olacak, büyük çarklar da. Olmazsa fabrika da olmaz. Fakat ne büyük çark küçüğe tahakküm edip yok sayacak ne de küçük çark büyüğe takaddüm edip yerini bozacak. Her iki durumda da sıkıntı yaşanır ve olması gereken mahsul/netice elde edilemez.

Temelde ne gencin durumu ihtiyara karşı ne de ihtiyarın gence karşıdır. İkisi de Allah’a karşı mesuldür. Öyle ki gençlikte yapılan ibadet ve taat çok daha kıymetli görülmüş, ihtiyarların -sefahatte- gençlik taşkınlığına benzeyen yönleri lanetlenmiştir.

* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00