İRFAN MEKTEBİ DERGİSİ MAYIS 2015

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 03 15 05
  • Marka : SÜEDA

  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    1,20 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo
 
 
 
 
NOT :
   
 
 
 
ESER AÇIKLAMASI:
Üç ayların bereketiyle rahmet esintilerini teneffüs ettiğimiz şu eyyam-ı mübarekede, Mayıs ayı coşkusunu ve fethi de yeniden yaşıyoruz. Biliyoruz ki, kendini ıslah edemeyen başkasını ıslah edemez. Eğer İstanbul’u fethedeceksen, önce nefsini dizginlemelisin! Şayet sözün karşıda anlamını bulsun istersen, önce kendin yaşayacaksın! İçerisinde dâhil olduğumuz aylar ise tam da bunu ifade ediyor. Yani kendimizi hayırla ıslah etmek!

Hz. Ömer (ra) adaletiyle tanınmış, tarihte iz bırakmış çok önemli bir şahsiyet ve halife-i İslam’dır. Adaleti kendisinde o kadar yaşamış ve etrafında o kadar sinerji oluşturmuştur ki, sağlık hayatında bir kurt bir kuzuya saldıramamıştır. Bir gün bir kurdun kuzuya saldırdığını gören çobanlardan birisi, bu hadiseyi referans alarak “Eyvah! Halife Ömer vefat etti” demiştir.

Hz. Ömer tek tek her kurda kamera takmış değildi. Her suçluyu görüp müdahale edebilecek durumda da olması kolay hatta imkân dâhilinde değildir. Peki, olan neydi? Olan, Hz. Ömer (ra)’ın kendini ıslah ile birlikte Allah’ı razı edecek bir kul olarak yaşama gayreti idi. Bunun için Bediüzzaman Hazretleri diyordu ki:

“Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya, yalnız Cenâb-ı Hakkın rızasını esas maksat yapmak gerektir.” (Lemalar)
Fetih, insanın kendisinde başlıyor. “Gelmiş geçmiş bütün günahları affedilmişken neden bu kadar tevbe ve istiğfarda bulunuyorsun?” diyen Hz. Aişe (rah)’ya Efendimiz (sav), “Şükreden bir kul olmayayım ya Aişe!” diyordu. Yani Efendimiz (sav), “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?” (61/2) ayet-i kerimesi iktizasınca, kendisine sözü geçmeyenin başkasına sözünün geçmeyeceğini en iyi bilen olarak karşımızda duruyordu.

İnsan, toplumun en temel taşı olarak, yaşadığımız asırda pek çok şeylerden huzursuzluk duyuyor. Her neye elini atsa problemle karşılaşabiliyor. Bunu da -adeta bir çocuğun kendisini fark ettirmek için yaramazlık yapması gibi- farklı şekillerde ve saldırgan hareketler ve sözlerle ortaya koyuyor.

Peki, aslında olan nedir? Olan, insanın kendisinde olması gerekenin olmadığıdır! Kendini bilmeyen hiçbir şeyi doğru olarak konumlandıramayacak, bu da sıkıntı ve problemleri üretecektir. İşte içinde bulunduğumuz şu mübarek aylar, dış âlemden iç âleme, afaktan enfüse yolculuk yapacağımız, bir derece kendimizi ve Yaradanımıza karşı vaziyetimizi fark edeceğimiz çok önemli zamanlardır.

Bütün bir toplum olarak da üzerinde durmamız gereken en önemli konu, tek tek her bir insandır. Yani her bir insanın yaratılış gayesine uygun hareket edebilir hale gelmesine gayret etmektir. İnsan düzelirse dünya da kendiliğinden düzelecektir.

Hem insan ne ise toplum da o olacaktır. İdarecilerden, kurumlardan ve yöneticilerden sıkıntı duyan toplumların insanları, yine kendilerine bakmalıdırlar. Zira Rabbimiz, “Bir kavim kendini bozmadıkça Allah onları bozmaz.” (13/11) buyurarak dikkatleri kendimize çekmektedir.

Biz de bu sayımızda “Bediüzzaman’dan İdarecilere Nasihatler” konu başlığı altında temelde ferde yani ferdin kendi, Rabbi ve topluma bakan noktalarına odaklandık. “Nasılsanız öyle idare edilirsiniz” cümlesi de aklımızın bir köşesinde olarak, idare edicilerin de temelde sorumluluklarını bilerek hareket etmeleri, elbette toplumumuz ve ülkemizi her açıdan iyi ve güzel noktalara taşıyacaktır, sonuç cümlesine ulaştık.

Ve en nihayet bilmeliyiz ki, insan fiilleriyle kendi başına geleceklere imza atar, onaylar. Yarın “Ah! Vah!” etmemek için bugün yaptıklarımıza ve yapacaklarımıza dikkat önemli olacaktır. İçerisinde bulunduğumuz güzel günler hürmetine Rabbimiz bizleri imtihan etmesin, bizlere ihsan eylesin inşallah.
Kalın sağlıcakla…

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00