İRFAN MEKTEBİ DERGİSİ HAZİRAN 2023

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 03 23 06
  • Marka : SÜEDA

  •  
  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    7,00 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo

KALK VE YAP!

Bazen gençlerle bir araya geliyoruz ve olanla birlikte konuşmaların çoğu -bizim yaşlarla olan geriye ve hatıralara dair değil de- ileriye, geleceğe ait oluyor. Normal olan da bu. Gençlerde beklenti yüksek olmakla birlikte maalesef boşvermişlik ve akışına bırakmak gibi bir hava da hâkim. Bunun yanında direk sonuca ulaşmak gibi bir heves var. Tabii bu sadece gençler için değil, nefis ve hevası önde olan herkes için geçerli…

Geçtiğimiz ay bir kariyer toplantısında, sunum yapan kişi şuna dikkat çekmişti. Bahsi geçtiği üzere, gençler kariyer planlaması denilince gözünü en son noktaya dikiyor. Şık bir ofis, özel jetlerle seyahatler, dolgun maaş ve olabildiğince itibar… olayı böyle görüyor. Oraya gelinceye kadar olan süreçler es geçiliyor.

Hele muhatap olunan filmler ve diziler de hep sonucu gösterip, kazanılan tarafı değil de harcanan tarafı, zahmet sahnelerini değil de lezzet zamanlarını göstermesiyle yoğun ve sanal bir beklenti havuzu inşa ediliyor zihinlerde.

Hasbelkader karşılaştığım, bir milyardan fazla izlenen yabancı bir şarkıda, yukarıda anlatılanla örtüşen şöyle bir cümle geçiyordu: “Fazla televizyon izlemek beni hayalperest yaptı.”

Buraya katkı sağlayacak iki anekdot aktarıp bağlayayım. Behlül Dana Hazretleri bir duvar dibinde uyurken Harun Reşid’in askerleri uyandırmış, o da “Saltanatımı yıktınız” diyerek şikayetçi olmuş. Mevzu sultana taşınmış ve sormuşlar, mevzu nedir diye. Behlül başlamış anlatmaya: “Ben uyuyordum ve rüyamda sultan idim. Sarayım ve içinde saltanatıma dair her şey vardı. Fakat bunlar gelip beni uyandırdı ve saltanatımı yıktılar” demiş.

“İyi de” demişler, “senin de dediğin gibi bu bir rüya; uyanınca kaybolur.” Behlül demiş ki “Seninkinden ne farkı var? Benimki uyanınca bitiyor, seninki ölünce!”

Benim buradan yakaladığım, öncelikle hayal dünyasından uyanmalı ama dünyada olmanın da ne manaya geldiğini bilip ona göre davranır hale gelmeliyiz. Yoksa karşımıza Behlül Dana Hazretlerinin hayatından bize bakan şu ikinci ders çıkar.

Behlül bir gün üstü başı perişan ve yorgun görünümüyle yürürken Harun Reşid ile karşılaşır ve nereden geldiğini sorarlar. O da “Evde ateş kalmamış, cehenneme gittim, oradan alayım diye” şeklinde karşılık vermiş. “E, bulabildin mi bari?” sualine ise “Hayır, bulamadım. Cehennemde ateş yokmuş, herkes kendi ateşini dünyadan getiriyormuş” cümleleriyle bir hakikat dersi vermiş.

Hasılı, sürekli hareket ve eylem üzere olan dünyaya, insan da iş ve hareket için gönderilmiştir herhalde. Hem dünyevi işlerinde hem de ahirete bakan işlerinde sadece sözüne değil, yaptıklarına bakılacağı, bütün her şeyi yazılmaktan bahisle, mahşerde mahkemede önüne konulacağı Kur’an’da beyan edilmiştir.

Emir ve yasaklar, dünyada uyulması gereken kanun ve kurallar net ve aşikâr olmakla birlikte insandaki heva ve nefis baskın gelebilmekte, şeytan ve avanelerinin etrafımızı kuşatan nefse hoş gelen şeylerle nazarımızı dağıtıp bizi ya eylemsiz bırakmakta ya da yanlış işler yapmaya sevk edebilmektedir.

Özellikle pandemi vs. sonra pişmanlığını çekerek kaldığımız hareketsizlikten, amelsizlikten dolayı ne yapacağım, bir türlü olmuyor, bu işin bir formülü yok mu diyenlere söyleyecek tek sözüm şu olabilir: Sadece kalk ve yap!

Zira bu işin başka bir yolu yordamı yok, benim bildiğim. Zamanında bir kitapta okuduğum bu cümle bana yeterli gelmişti. Ha bir de: Benim yapmakla yükümlü olduğum ve yapmam gereken şeyleri benden başka kimse yapamaz…

* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00