İRFAN MEKTEBİ DERGİSİ ŞUBAT 2018

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 03 18 02
  • Marka : SÜEDA

  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    1,40 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo

ŞUBAT AYI EDİTÖR YAZISI

KAVANOZDAKİ ADAM

Bir profesörün meşhur bir deneyi var, sizin de bildiğiniz. Haydi, hep beraber hatırlayalım. Profesör masanın altından bir kavanoz çıkarmış. Kavanozun içine, yine masanın altından çıkardığı yumurta büyüklüğünde taşları dikkatlice koymuş. Kavanoz ağzına kadar dolup da daha fazla taş alamayınca, “Kavanoz doldu mu?” diye sormuş. Salondaki herkesten “Evet!” sesi yükselmiş. “Sahi mi?” diye karşılık vermiş profesör. Masanın altından bu kez çakıl taşları çıkarmış ve çakıl taşlarını kavanoza dökmüş. Tabi küçük taşlar büyük taşların arasında kendilerine yer bulmuşlar. Ve aynı soruyu bir kez daha sormuş: “Kavanoz şimdi doldu mu?”

Salondakiler, profesörün ne yapmak istediğini yavaş yavaş anlamaya başlamışlar. İçlerinden biri “Herhalde hayır!” diye cevaplamış bu soruyu. “Güzel!” demiş profesör ve masanın altından bu defa biraz kum çıkarmış. Kumu kavanoza boşaltmaya başlamış. Kumlar da büyük taşlarla çakıl taşları arasındaki boşlukların hepsini doldurmuş. Sorusunu bir defa daha sormuş. “Kavanoz doldu mu?”

Muhataplar hep bir ağızdan “Hayır!” diye bağırmışlar. Bir defa daha “Güzel!” demiş ve masanın altından bir sürahi su çıkarıp kavanozu ağzına kadar suyla doldurmuş. Kavanozun artık tamamen doluymuş.

 Profesör salona dönüp şöyle demiş: “Bu deneyden çıkarmamız gereken ders nedir?” Birisi elini kaldırmış ve çıkardığı dersi özetlemiş: “Programınız ne kadar dolu olursa olsun, gerçekten gayret ederseniz, o programa birkaç toplantı ve görev daha ilave edebilirsiniz.”

“Hayır!” demiş profesör. “Bu deneyin bize öğrettiği şey şu: Eğer büyük taşları önce koymazsanız, bir daha asla koyamazsınız.” Salona bir sessizlik çökmüş. Sonra konuşmasına devam etmiş Prof.

“Sizin hayatınızdaki ‘büyük taşlar’ ne?  Sağlığınız? Aileniz? Arkadaşlarınız? Hedefleriniz? Sevdiğiniz şeyleri yapmak? Bir uğurda savaşmak? Kendinize zaman ayırmak?

Hayatımızda yer alması gereken büyük taşların ne olduğunu unutmamalıyız. Eğer böyle yapmazsak, hayatımızı diğer önemsiz şeylerle uğraşarak kaçırmış olacağız. Eğer küçük şeylere öncelik verirsek, (çakıl, kum), hayatımız önemsiz şeylerle dolup geçecek, bizim için daha önemli olan şeylere az zaman kalacak veya hiç zaman kalmayacak. Bu sebeple, kendi kendinize şu soruyu sormayı hiçbir zaman unutmayın, “Senin hayatının büyük taşları ne?”

Kıymetli İrfan Mektebi okuyucuları!

Dergi sayfaları arasında gezinirken lütfen bu soruyu biz de kendimize soralım. “Benim hayatımın hedefi ne?” “Ben neyin peşinden koşuyorum?”

Sahife otuza geldiğinizde mektubu okuyup, kendimize tekrar soralım ve profesörün anlattığı deney ve çıkardığı ders üzerinden mektuba bakarak kendimizi yorumlayalım.

Zaman hızla akıp gidiyor ve asla geri gelmiyor. İnsan için ise –iyi veya kötü- çalıştığından, meşgul olduğundan başkası yok. Yani hayatı ıskalama lüksümüz asla yok.

Unutmayalım! Atalarımız ne demiş, kaçan balık büyük olur. Telafisi de olmaz.

Dergimize abone olun, her ay kapınıza gelsin. Abone olmak için lütfen tıklayınız.

Dergimizin web sitesini ziyaret ederek okuma çalışmaları yapabilir, dergimiz hakkında ayrıntılı malumata sahip olabilirsiniz. Ziyaret etmek için lütfen tıklayınız.

 

* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00