İRFAN MEKTEBİ DERGİSİ TEMMUZ 2018

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 03 18 07
  • Marka : SÜEDA

  •  
  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    1,40 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo

TEMMUZ AYI EDİTÖR YAZISI

VAKIF İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR

Bir gün Halife Hz. Ömer bir mecliste hazır bulunanlara şöyle sual eder: “Eğer dileğiniz hemen kabul ediliverecek olsa ne dilerdiniz?” Birisi, “Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslâm’a daha çok hizmet edeyim diye.” dedi. Bir başkası, “Şu kadar sürüm (davar, koyun, keçi), mal ve mülküm olsun isterdim. Gerektikçe onları sarf ederek dine yararlı olayım diye” dedi. Herkes buna benzer şeyler söyledi. Hz. Ömer hiçbirini beğenmedi.

Bu defa meclistekiler, Hz. Ömer’e sordu: “ Ya Ömer peki sen ne dilerdin?”

Cevap verdi: “Ben de Muaz, Salim, Ebu Ubeyde gibi Müslümanlar yetişsin isterdim. İslâm’a onlar vasıtasıyla hizmet edeyim diye.”

Bu zamanın da en önemli meselesi yetişmiş insandır. İnsana yapılan yatırımdır. İnsanı fark etmek ve ona göre duruş sergileyebilmektir. Yani İslam’a hizmet edebilmektir. Zira İslam, insaniyet-i kübradır.

Biz de kapağa Vakıf kavramını ve buna bağlı olarak Vakıflık mefhumunu taşıdık. Vakfedilen binalar, çeşmeler, araziler elbette duyduk, gördük. Vakıf müesseselerine şahidiz. Fakat bununla birlikte vakıf insanlara da ihtiyaç zaruridir.

Tarık b. Ziyad gemileri yakmasaydı, Yavuz Sultan Selim atını çöle sürüp “İsteyen peşimden gelsin, istemeyen evine dönsün” demeseydi, Fatih Sultan Mehmed “Ya ben İstanbul’u alırım ya da İstanbul beni” deyip atını suya sürmeseydi… Daha pek çok misaller verilebilir elbette. Asıl olan, bu emsalleri bugün, kendi içimizden çıkarabilmektedir.

Yine günümüzde en çok konuşulan konulardan birisi: adanmışlık! Buna bağlı olarak, herhangi bir beklenti içinde olmadan gönüllülük esası üzere hareket edebilmek. Ve bunlar aynı zamanda en sıkıntı çektiğimiz noktalar!

Nokta-i istinadımız burası olmalıdır. Bilelim ki insan düzelirse dünya düzelir. Değilse problemler peşimizi bırakmayacaktır. Devlet mi istiyorsun? Cevabı Şey Edebali’nin nasihatinde: “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!”

İnsanı keşfet ki insan yaşasın!

İnsaniyet-i kübra olan İslamiyet’i ölçü al ki insan yaşasın!

Bediüzzaman Hazretleri bir kıyasa binaen şu hükmü söyler: “Enbiyanın ekseri Şarkta ve hükemanın ağlebi Garpta gelmesi kader-i ezelînin bir remzidir ki, Şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir, akıl ve felsefe değil.”

Vakıf insanlara ihtiyacımız var. Gemileri yakan ve Allah için hizmet etme arzusunda olan gençlere. Güneş doğudan doğacak! Yüzünü güneşe dönenler, yüzünü bütün dünyaya dönenler ve gayret edenler olacak.

Dergimize abone olun, her ay kapınıza gelsin. Abone olmak için lütfen tıklayınız.

Dergimizin web sitesini ziyaret ederek okuma çalışmaları yapabilir, dergimiz hakkında ayrıntılı malumata sahip olabilirsiniz. Ziyaret etmek için lütfen tıklayınız.

* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00