İRFAN MEKTEBİ DERGİSİ ŞUBAT 2015

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 03 15 02
  • Marka : SÜEDA

  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    1,20 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo
 
 
 
 
NOT :
   
 
 
 
ESER AÇIKLAMASI:
İleri Medeniyet Projeksiyonu Her şeyi tanıdık, kendimizi unuttuk. Bir me­deniyet çağrısına sevdalandık, kendi sahilimizi kaybettik. Dünyaya açılmaya heveslendik, kökleri sökülen ağaç gibi topraksız ve semeresiz kalakaldık. Ne olduysa, neyle karşı karşıya geldiysek hep biz kendimize yaptık. Hâlbuki Yunus Emre, “İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir / Sen kendin bil­mezsin / Ya nice okumaktır.” diyordu. Yani pergelin bir ucu hep sabit kalacak. İnsan kendinden ve kendine ait olandan ayrılmadan büyütecek alanını. Bilinmezi bilmek için, önce kendini bileceksin. İleri medeniyet tasavvuru için, kendi medeniyetini merkez alarak kuşatacaksın geleceği. İstikbali inşa etmek için, geçmişini, tarihini, yazını, lisanını bileceksin. Tarih yazmak için, tarihte olandan ibret ve ders alacaksın. Kul olarak kalabilmek için, Yaratanı tanıyacaksın. Çünkü ipi kopan uçurtma ne gökte tutunabilir ne yerde. İpi kopmuş bir sandal veya çapası kırılmış bir gemi rüzgârın estiği yöne kapılıp gidecektir. Tutunduğu dalı bırakan bir meyve ise, çürüyüp kokuşmaya mahkûmdur. Bu mevzuu, çağını ve fazlasını okuyabilmiş ve hadisatı en derinlikli şekilde yaşamış bir insan olan Bediüzzaman Hazretlerinin medeniyet tasavvurundan yola çıkarak Yusuf Kaplan’ın kaleminden ele aldık ve kapağa taşıdık: Medresetü’z-zehrâ: üniversite projesi mi, medeniyet projeksiyonu mu? İnsan yaklaşık iki yüz yıldır yeni yeni merkeze doğru geliyor. Her ne kadar -maalesef- dünyada insanlığın haddini aşarak kendi kendini yok eder canavar hali devam ediyor olsa da “İstikbal inkılabatı içinde en gür sada İslam’ın sadası olacaktır!” hakikati müjde-i Nebevi çerçevesinde kendisini gös­tereceğine imanımız tamdır. Bir şartla ki, bizler ahval, akval ve etvarımızla İslamiyet’in güzelliklerini yaşayıp başkalarına da gösterebilelim. Kendini merkeze alarak insanı ve buna bağlı olarak çağı ve Yaradana karşı vaziyeti fark eden Bediüzzaman Hazretleri, gerek kendi hayatında gerekse etrafında teşekkül eden cemaatte / insanlarda “Kendini bilen Rabbini bilir” hükmünce hakaik-i imaniye perspektifi ile hem çağının problemlerine hem de ileri medeniyet projeksiyonuna kuvvet vermiştir. Demem o ki, çağı/geleceği kuşatmak için Üstad Bediüzzaman Hazretleri ve ortaya koyduğu Risale-i Nur eserleri hem memleketimiz, hem insanımız, hem de bağlarımızın var olduğu bütün ilişkiler, bölge ve insanlarını kuşatacak yeni medeniyet tasavvurunun vücud bulmasına imkan tanıyacaktır. Bediüzzaman Hazretlerinin Afyon Emniyet Müdürüne söylediği ve Emirdağ Lahikasına aldığı şu cümleler inşallah yakın zamanda tecessüm edecek ve karşılığını bulacaktır. “Risale-i Nur’a ait mesele, bu vatan ve millete pek çok ehemmiyeti var. Size katiyen ve çok emarelerle ve kati kanaatimle beyan ediyorum ki, gelecek yakın bir zamanda, bu vatan, bu millet ve bu memleketteki hükumet, alem-i İslam’a ve dünyaya karşı gayet şiddetle Risale-i Nur gibi eserlere muhtaç olacak; mevcudiyetini, haysiyetini, şerefini, mefahir-i tarihiyesini onun ibrazıyla gösterecektir.” Her şey insanın kendisini fark etmesi ve ıslah etmesiyle başlayacak. Derginin sayfaları arasında gezindikçe kendinizi bulacaksınız. Kendisini bulan sayısı arttıkça da etraf ve âlem değişecektir. Bu, adetullahtan olduğu için akıldan vareste değildir. Sizleri derginin satırlarında gezinmeye davet ediyor, dualarınızla güzel günleri ümit ediyoruz. Allah’a emanet olunuz. Kalın sağlıcakla.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00