İRFAN MEKTEBİ DERGİSİ EKİM 2019

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 03 19 10
  • Marka : SÜEDA

  •  
  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    2,00 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo

NEREDE DURDUĞUN ÖNEMLİ

İnsan olmanın ve insanın kendisini keşfetmesinin en önemli unsurlarından birisi de eşleridir. İnsanı kendisine gösteren en önemli aynadır, eşler. Bütün hayatı paylaşabileceği, kalbe karşı ünsiyetli mukabillerdir.

Rabbimiz Rum Suresinde bu hususu şu ayet-i kerime ile beyan eder: “Onun delillerinden biri de kendilerine (meyledip) ülfet edesiniz diye kendi (cinsi)nizden size eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve bir şefkat kılmasıdır. Şübhesiz ki bunda, düşünecek olan bir kavim için nice deliller vardır.”

Ayetin delil oluşu ve bizi düşünceye sevk edip konu üzerinde derinlemesine ve makuliyet çerçevesinde durmamıza vurgu yapması da ayrıca manidardır.

Bugün yine aile gündemde ve hararetle tartışılıyor. Ne üzerinden? Kadına şiddet konusu üzerinden. Varılan nokta nedir? Henüz bir nokta konulabilmiş değil. Zira aile es geçilerek şiddet konusu gündemde tutulmakta ve aşırılıkların hepsinde olduğu gibi, buradan da fayda zarar ilişkisi anlamında bakıldığında, zarar tevarüs eden hususların fazla olduğu gözlemlenmektedir.

Halihazırda olan şudur: Farklı araçlarla özendirilen ya da fıtrata ters işlerin öğretilmesinden dolayı ortaya çıkan sonuçlar taşınıyor ekranlara, gazete sayfalarına, tartışma ortamlarına, sokaklara.

Kadın, Allah’ın yarattığı ve hayatın içerisine şartları belirlenmiş şekilde konulmuş olduğu bir varlıktır, erkek gibi. Kadın erkekle, erkek kadınla ilişkilendirilmiş, bu ilişki aile ile tanımlanmış, aile toplumu ve dolayısıyla insanlığı inşa, imar ve devam ettiren en önemli yapı taşı olmuştur. Bunlardan birisini -olması gerekene ters olarak- tahrip etmek, fıtri halini değiştirmek, Allah’ın emrettiğinin dışına çıkarmak toplumu, aileyi ve insanı tahrip edip bozacaktır.

Batının zaten bozulmuş, fıtrat dışına çıkmış atmosferi bizi de zehirlememelidir. Kılıfın adı ne olursa olsun, biz göbeğimizi kendimiz kesecek, kadınımıza, erkeğimize, çoluk çocuğumuza, ailemize, insanımıza, toplumumuza sahip çıkacağız, çıkmalıyız.

İnsanlık tarihi, kadını da erkeği de olması gereken yerde tutmak şartıyla, nice güzelliklerin çıktığını gösteren harika bir tablodur. Bu tablo, şartlarını haiz olarak kıyamete kadar da devam edecektir.

Musa (as)’ın yanı başında Asiye, Efendimizin en büyük destekçisi Hz. Hatice, İslam’a dair pek çok konuların aktarılmasında Hz. Aişe, memleket savunmasında Nene Hatun gibi nice annelerimiz gelmiş geçmiştir. Onların varlığı topluma güç vermiş, nice güzelliklerin varlığına vesile olmuşlardır.

Bir hatıra ile bitirmiş olayım. Risale-i Nur hizmetinin en zorlu yıllarıdır. Eserler telif edilir, katiplerce yazılır, postalarla dağıtılır. Yine bir gün yatsı vakti Bediüzzaman Hazretleri Şamlı Hafız Tevfik’in evine gelir, kapısını çalar, çoğaltması için bir risale verir ve sabaha istiyorum der. Hafız Tevfik, “Tamam, Üstadım” der. Kapıyı kapatır.

Düşünceli halini gören hanımı sorar: “Hayırdır bey, niye sıkıntılısın?”

“Üstad bir eser verdi, sabaha istiyor; nasıl yetişecek bilmiyorum” deyince hanımı, “Düşündüğün şeye bak, ben çayını yaparım, sen de yazarsın.” Hakikaten zaman bereketlenir. Eser yetişir. Sabah namazı Üstad gelir, kapıyı çalar ve “Eserim” der. Hafız Tevfik eseri verir. Üstad bir süre kendisine bakar ve “Seni almadan Cennete gitmem” der.

Bizim rotamız ve rehberimiz Efendimiz (sav)’dir. Duracağımız yeri bilmek hepimizi kurtaracaktır.
* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00